≡ Menü
Bağlantılılık

Var olan her şey soyut/zihinsel/ruhsal düzeyde birbirine bağlıdır, her zaman olmuştur ve her zaman olacaktır. Büyük bir ruhun yalnızca bir görüntüsü/parçası/yönü olan kendi ruhumuz da (asıl aklımız temelde her şeyi kaplayan bir ruhtur, var olan tüm hallere şekil + hayat veren, her şeyi kaplayan bir bilinçtir) bu konuda da sorumludur. tüm varoluşa bağlı olduğumuzu. Bu nedenle düşüncelerimiz ya da kendi etkilerimiz Aynı zamanda kolektif bilinç durumuna da dikkat edin. Her gün düşündüğümüz ve hissettiğimiz her şey bu şekilde kolektif bilinç durumuna akıyor ve onu değiştiriyor.

Her şey manevi düzeyde bağlantılıdır

Her şey manevi düzeyde bağlantılıdırBu nedenle sadece düşüncelerimizle büyük işler başarabiliriz. Bu bağlamdaki insanlar ne kadar benzer düşünce süreçlerine sahip olursa ve odaklarını ve enerjilerini aynı/benzer konulara yönlendirirlerse, bu bilgi kolektif bilinç halinde de o kadar fazla kendini gösterir. Sonuçta bu aynı zamanda diğer insanların da otomatik olarak bu bilgiyle veya daha doğrusu karşılık gelen içerikle temasa geçmesine, geri dönüşü olmayan bir olguya yol açar. Sonuç olarak hiç kimse, örneğin hayatının anlamsız olduğunu veya bu gezegen üzerinde daha büyük bir etkiye sahip olamayacağını varsaymamalıdır. Aslında durum tam tersi. Biz insanlar çok güçlü olabiliriz (elbette olumlu anlamda), çok fazla olumlu şey yaratabiliriz ve hepsinden önemlisi, kolektif bilinç durumunu tek başına düşüncelerimizi kullanarak öyle olumlu bir boyuta taşıyabiliriz ki, genel olarak, önemli ölçüde gezegenimizde daha fazla barış ve uyum ortaya çıkacak. Bütün bunlar bizim kendi bağlantımızla, var olan her şeyle olan manevi bağlantımızla ilgilidir. Tabii bu noktada biz insanların da ayrışmışlık hali yaşayabileceğimizi de belirtmem gerekiyor.

Kendi zihinsel yeteneklerimize dayanarak, kendi zihnimizde hangi düşünceyi/inancı meşrulaştırıp hangisini meşrulaştırmayacağımızı kendimiz seçebiliriz..!!

Her insan böyle bir duyguyu kendi zihninde meşrulaştırabilir veya basitçe her şeye bağlı olmadığımıza, kolektif bilinç durumu üzerinde herhangi bir özel etkimizin olmadığına veya Tanrı'nın (temel olarak Tanrı'nın) bir imgesi olmadığımıza ikna olabilir. Bahsi geçen Yüce Ruh, aynı zamanda tüm varoluşa biçim veren, bu da tesadüfen var olan her şeyin Tanrı'nın/Ruh'un bir ifadesi olduğu gerçeğine yol açmaktadır). Bu nedenle ayrılık hissi yalnızca kendi zihinsel hayal gücümüzde var olur ve genellikle kendi kendine empoze edilen blokajlar, izole edici inançlar ve kendi yarattığımız diğer sınırlar şeklinde ifade edilir.

Kendi zihnimizin yönü yaşamımızı belirler. Bu nedenle hayata dair kendi yarattığımız inançlar, inançlar ve fikirler, kendi gerçekliğimiz üzerinde büyük bir etkiye sahiptir ve kendi hayatımızın ilerleyişinin sorumlusudur..!

Ancak, çoğu zaman böyle hissetsek ve ara sıra her şeyden ayrı kaldığımızı hissetsek de, temelde hiçbir ayrılık yoktur. Nihayetinde kendi zihinsel yeteneklerimizin yeniden farkına varmalıyız + var olan her şeyle bağlantılı olduğumuza ve dünya, hatta evren üzerinde önemli bir etki yaratabileceğimize yeniden inanmalıyız. Elbette bu kanaate varmamıza veya bunu kendi zihnimizde meşrulaştırmamıza gerek yok, ancak bu farkındalık bize yalnızca yaratıcı potansiyelimizi gösterir ve biz insanların doğayla ve kozmosun kendisiyle çok daha güçlü bir bağ kurmamızı sağlar. Bunu akılda tutarak sağlıklı kalın, mutlu kalın ve uyum içinde bir hayat yaşayın.

 

Leave a Comment