≡ Menü

Bilinçaltı

Blogumda sıklıkla bahsedildiği gibi, mevcut gezegensel dönüşüm nedeniyle, insanlığın kendisini kendi derin programlamasından veya koşullanmasından kurtardığı bir aşama gerçekleşmektedir. ...

Kendi zihnimizin gücü sınırsızdır. Bunu yaparken manevi varlığımız sayesinde yeni koşullar yaratabilir, aynı zamanda tamamen kendi fikirlerimize uygun bir hayat yaşayabiliriz. Ancak çoğu zaman kendimizi engeller ve kendi sınırlarımızı sınırlarız. ...

Daha önce birkaç kez bahsettiğimiz gibi, birkaç yıldır titreşim frekansında kalıcı artışlar alıyoruz, bu da kolektif bilinç durumunun daha da büyük bir şekilde gelişmesine katkıda bulunuyor. Bu frekans artışları özel kozmik koşullar nedeniyle olup, kendi hassas yeteneklerimizin artmasını sağlar, bizi daha net, daha algılayıcı yapar, ...

Bugünün günlük enerjisi, kendi düşünme ve hareket etme yollarımızın gözden geçirilmesi, kendi bilinçaltımızın yeniden programlanması, yaşamın yeni yönlerinin bütünleştirilmesi anlamına gelir. Bu nedenle bugün aynı zamanda değişimi de beraberinde getirir ve biz insanların kendi zihnimizde değişiklikleri yeniden meşrulaştırmasına yol açabilir. Bu bağlamda değişim de hayatın önemli bir parçasıdır ve bu nedenle her zaman yaşanmalı+kabul edilmelidir. Katılık, daha doğrusu katı yaşam kalıpları içinde kalmak, bu kadardır ...

Yazılarımda defalarca bahsettiğim gibi bilinç, hayatımızın özü ya da varoluşumuzun temel temelidir. Bilinç aynı zamanda sıklıkla ruhla da eşitlenir. Yine sık sık bahsedilen Büyük Ruh, sonuçta var olan her şeyin içinden akan, var olan her şeye biçim veren ve tüm yaratıcı ifadelerden sorumlu olan, her şeyi kapsayan bir farkındalıktır. Bu bağlamda varlığın tamamı bir bilincin ifadesidir. ...

Tüm varoluş bilincin bir ifadesidir. Bu nedenle insanlar, öncelikle kendi kaynağımızı temsil eden ve ikinci olarak enerjisel bir ağa şekil veren (her şey ruhtan oluşur, ruh da enerjiden, enerji hallerinden oluşur), her şeyi kapsayan, akıllı, yaratıcı bir ruhtan bahsetmeyi severler. karşılık gelen titreşim frekansı). Aynı şekilde, bir insanın tüm hayatı sadece kendi zihninin, kendi zihinsel spektrumunun, kendi zihinsel hayal gücünün bir ürünüdür. ...

Bilinçaltı zihnimizin en büyük ve en gizli kısmıdır. Kendi programımız, yani inançlarımız, kanaatlerimiz ve hayata dair diğer önemli fikirler buna bağlıdır. Bu nedenle bilinçaltı da insanın özel bir yönüdür çünkü kendi gerçekliğimizi yaratmaktan sorumludur. Yazılarımda da sıklıkla belirttiğim gibi insanın tüm hayatı sonuçta kendi aklının, kendi zihinsel hayal gücünün ürünüdür. Burada aynı zamanda kendi zihnimizin maddi olmayan bir yansımasından da söz etmek isteriz. ...