≡ Menü

Egoist zihin, sayısız nesiller boyunca insanların zihinlerine eşlik etmiş/hakim olmuştur. Bu zihin bizi enerjisel olarak yoğun bir çılgınlığa hapseder ve biz insanların hayata genellikle olumsuz perspektiflerden bakmamızın da kısmen sorumlusudur. Bu zihin nedeniyle, biz insanlar sıklıkla kendi doğal enerji akışımızı bloke ederek ve mevcut bilinç durumumuzu titreştiren frekansı azaltarak enerji yoğunluğu üretiriz. Sonuçta EGO zihni, zihinsel zihnimizin düşük titreşimli karşılığıdır ve bu da olumlu düşüncelerden, yani titreşim frekansımızı yükseltmekten sorumludur. Bu bağlamda insanlığın önce kendi EGO zihnini tanıyacağı, sonra onu yeniden dönüşüme teslim edeceği bir dönemin başladığını son zamanlarda tekrar tekrar duyuyoruz.

EGO'nun dönüşümü

EGO zihni

Temel olarak, şu anda birçok insanda egoist zihinlerinde muazzam bir dönüşüm yaşanıyor. Sonuçta bu, kendi gölge parçalarımızı, yani bir kişinin olumsuz yönlerini, düşük titreşim frekansına sahip olan, içsel iyileşme sürecimizi bloke eden ve daha sonra eski karmik karışıklıkları çözebilmek/üzerinden çalışabilmek için tanımak ve kabul etmekle ilgilidir. Tekrar. Çeşitli travmalar çoğunlukla egoist zihnimizin bir sonucudur, kendi gerçekliğimizi alt EGO zihnimiz aracılığıyla şekillendirdiğimiz anlardır. Bu travmalar (olumsuz deneyimler – derinden kökleşmiştir) Bilinçaltı) genellikle daha sonraki ikincil hastalıklardan sorumludur ve zamanla kendi fiziksel durumumuzu etkiler. Ancak kendi EGO zihninizi dönüştürebilmeniz, gölge kısımları tekrar kabul edebilmeniz için, kendi egoist zihninizi tanımanız zorunludur. Bu zihnin yeniden farkına varmak, insanın yaşamı boyunca bir zihne tabi olduğunu, bu zihne öncelikle olumsuz düşünce spektrumu oluşturduğunu, ikinci olarak olumsuz eylemler gerçekleştirdiğini anlamak ilk adımda son derece önemlidir. Ancak kişi kendi EGO zihnini tanıdığında ve kişinin gerçek doğasını bastıran bu düşük frekanslı yapının kişinin ruhsal zihnini kontrol altında tuttuğunu yeniden anladığında, bu olumsuz zihinden olumlu fayda elde etmek mümkün hale gelir.

Kendinizle ilgili her şeyi, olumsuz taraflarınızı bile kabul edin! Seni mükemmel yapacak yolu böyle açarsın..!!

Bu noktada şunu da söylemek gerekir ki mesele kişinin kendi olumsuz yönlerini reddetmek değil, kabul etmektir. Kişi her zaman kendini tam olarak kabul etmeli ve doğası gereği olumsuz olanları da dahil olmak üzere tüm parçalarını, içsel durumunun değerli bir aynası olarak takdir etmelidir. Kendinizi tümüyle sevin, kendinizle ilgili her şeyi kabul edin, gölge parçalarınıza, içsel dengesizliklerinize bile değer verin, bu içsel bütün olmanın ilk adımıdır.

Leave a Comment