≡ Menü
Gegenwart

Gençlik yıllarımda, şimdiki zamanın varlığını hiç düşünmedim. Tam tersine çoğu zaman bu her şeyi kapsayan yapının dışına pek çıkamadım. Zihinsel olarak nadiren şimdi denilen zamanda yaşadım ve sıklıkla kendimi olumsuz geçmiş veya gelecek kalıpları/senaryoları içinde kaybettim. Bu süre zarfında bunun farkında değildim ve kişisel geçmişimden veya geleceğimden pek çok olumsuzluk çıkardım. Sürekli geleceğim hakkında endişeleniyordum, olacaklardan korkuyordum ya da geçmişteki bazı olaylardan dolayı suçluluk duyuyordum, geçmiş olayları hata olarak sınıflandırıyordum, bu bağlamda derin pişmanlık duyduğum hatalar.

Şimdiki zaman – sonsuza kadar uzanan bir an

o-şimdiO zamanlar bu tür zihinsel senaryoların içinde giderek kendimi kaybediyor ve akıl/beden/ruh “sistemimin” giderek dengesizleşmesine izin veriyordum. Kendi zihinsel hayal gücümün bu şekilde istismar edilmesinden giderek daha fazla acı çektim ve dolayısıyla kendi ruhsal zihnimle olan bağlantımı giderek daha fazla kaybettim. Nihayetinde yıllar geçti ve bir gün ağabeyim ve ben kendimizi ruhsal uyanış sürecinde bulduk. Kendimizle ilgili ilk derin bilgi bilincimize ulaştı ve o andan itibaren hayatlarımız aniden değişti. Kendiyle ilgili ilk büyük bilgi, dünyadaki hiç kimsenin başka bir kişinin yaşamını veya düşünce dünyasını körü körüne yargılama hakkına sahip olmadığıydı. O andan itibaren her şey değişti. Yeni benlik bilgisi/bilincin genişlemesi hayatımızın ilerleyişini şekillendirdi ve böylece sonraki günlerde/aylarda/yıllarda manevi içerikle yoğun bir şekilde ilgilendik. Bir gün yine odamda birlikte oturuyorduk ve yoğun felsefe yaptıktan sonra geçmişin ve geleceğin sonuçta sadece zihinsel yapılar olduğunun farkına vardık.

Geçmiş ve gelecek yalnızca zihinsel yapılardır!!

Bu bağlamda her zaman şimdide olduğumuzun ve bu her yerde hazır ve nazır yapının insanın tüm varlığına eşlik ettiğinin farkına vardık. Sonuçta geçmiş ve gelecek diye bir şey yok, yoksa biz şu anda geçmişte mi yoksa gelecekte mi yaşıyoruz? Elbette hayır, biz sadece şu andayız.

Hayat anlayışımızı değiştiren bir farkındalık

varlıkBu konuda geçmişte olanlar şimdi de oluyor, gelecekte olacaklar da şimdi olacak. Şimdi denilen şimdiki zamanın, her zaman var olan, var olan ve olacak olan, ebediyen genişleyen bir an olduğunun farkına vardık. Her zaman içinde bulunduğumuz tek bir an. Bu an sonsuza kadar uzanır ve onun dışında hep var olmuştur ve sonsuza kadar da var olacaktır. Ancak pek çok insan mevcut kalıplara göre hareket etmez, çoğu zaman geçmiş ve gelecek senaryoların içinde kaybolur. Bu bağlamda kendi zihinsel hayal gücünüzden çok fazla acı çekersiniz ve dolayısıyla dengenizi kaybedersiniz. Bu zihinsel istismarın kökeni sizin kendi 3 boyutlu, enerjisel olarak yoğun, egoist zihninize kadar uzanabilir. Bu zihin sonuçta biz insanların kendi zihnimizdeki enerji yoğunluğunu veya negatif durumları, yapısal doğaları gereği titreşim frekansı düşük olan anları fark edebilmemizi sağlar. Zihinsel olarak şimdide kalan, geçmiş ya da gelecek senaryolarında kaybolmayan biri, anın varlığından hareket edebilir ve yaşam enerjisini her zaman var olan bu kaynaktan çekebilir. Bu derin farkındalık o zamanlar bizi günlerce meşgul etti. Hatta bana öyle geliyordu ki, kuzenim taşındığında, bu yeni kişisel bilgi hakkında düşünerek saatler harcadım.

Bilinçaltımızın derinlemesine yeniden programlanması..!!

Ama bu farkındalık beni o kadar bunaltmıştı ki, o gün başka hiçbir şey düşünemedim. İlerleyen günlerde bu bilgi normalleşti, bilinçaltımızın bir parçası haline geldi ve artık dünya görüşümüzün ayrılmaz bir parçası haline geldi. Elbette bu, bir daha asla uzun vadeli zihinsel senaryolar içinde kaybolmayacağımızı garantilemiyordu, ancak bu yeni bilgi yine de biçimlendiriciydi ve bu tür durumlarla başa çıkmamızı çok daha kolaylaştırdı. Bunu akılda tutarak sağlıklı kalın, mutlu kalın ve uyum içinde bir hayat yaşayın.

Leave a Comment