≡ Menü

Her insanın bilinçaltına çok çeşitli inançlar yerleşmiştir. Bu inançların her birinin farklı kökenleri vardır. Bu tür inançlar veya kanaatler/iç gerçekler bir yandan eğitim yoluyla, diğer yandan yaşamda biriktirdiğimiz çeşitli deneyimler yoluyla ortaya çıkar. Ancak kendi inançlarımızın kendi titreşim frekansımız üzerinde muazzam bir etkisi vardır çünkü inançlar kendi gerçekliğimizin bir parçasını oluşturur. Sürekli olarak günlük bilincimize taşınan ve daha sonra bizim tarafımızdan harekete geçirilen düşünce dizileri. Ancak sonuçta olumsuz inançlar kendi mutluluğumuzun gelişimini engeller. Bazı şeylere her zaman olumsuz bir bakış açısıyla bakmamızı sağlarlar ve bu da kendi titreşim frekansımızı azaltır. Bu bağlamda birçok insanın hayatına hakim olan olumsuz inançlar bulunmaktadır. Bu nedenle aşağıdaki bölümde sıklıkla karşılaşılan bir inanışı sunacağım.

Ben güzel değilim

İç güzellik

Günümüz dünyasında çok sayıda insan aşağılık kompleksinden muzdariptir. İşte tam da bu kadar çok insan kendini güzel hissetmiyor. Bu insanların akıllarında genellikle belirli bir ideal imaj vardır, kişinin belirli bir şekilde karşılık gelmesi gereken ideal bir imaj. Toplum ve kitle iletişim araçları bize her zaman belirli bir ideal imajı, kadınların ve erkeklerin uyması gereken bir imajı önerir. Bunlar ve diğer nedenler günümüz dünyasında pek çok insanın kendisini güzel bulmamasına, kendilerinden memnun olmamasına ve hatta bunun sonucunda akıl hastalıklarından muzdarip olmasına yol açmaktadır. Sonuçta bu, kişinin kendi ruhu ve kendi zihinsel durumu üzerinde büyük bir baskıdır.

İnsan dışarıda ne kadar mutluluk, sevgi ve güzel bir dış görünüş ararsa, kendi içindeki mutluluk kaynağından o kadar uzaklaşır..!!

Kendini güzel bulmayan insanlar bu konuda sürekli kendi tatminsizlikleriyle karşı karşıya kalır ve bunun sonucunda tekrar tekrar acı çekerler. Ancak sonuçta önceden belirlenmiş herhangi bir ideal imaja uymamalı, kendi güzelliğimizi yeniden geliştirmeye başlamalıyız.

Varlığınızı sevin ve kabul edin

Varlığınızı sevin ve kabul edinBu bakımdan insanın güzelliği içten kaynaklanır ve daha sonra dış görünüşüne yani fiziksel görünümüne yansır. İnancınız kendi karizmanız için belirleyicidir. Örneğin, eğer güzel olmadığınıza ikna olduysanız, o zaman siz de öyle değilsinizdir ya da derinlerde zaten öylesinizdir, ama eğer içinizde güzel olmadığınıza ikna olmuşsanız, o zaman bunu dışarıya yayarsınız. O zaman diğer insanlar da bu içsel inancı hissedeceklerdir. Çoğu durumda, kendi güzelliğinizi baltaladığınız için güzelliğinizi göremezler. Ancak temelde her insan güzeldir ve her insan kendi iç güzelliğini geliştirebilir. Bu bakımdan kendimizi yeniden kabul etmeye, kendimizi sevmeye başlamamız önemli. Mesela kendini seven ve kendinden tamamen memnun olan bir insan büyüleyici bir karizmaya sahiptir. Bunun dışında her zaman tam olarak inandığımız şeyleri, düşüncelerimize ve duygularımıza karşılık gelenleri hayatımıza çekeriz.

İçsel inançlarınıza ve inançlarınıza uygun olanı kendi hayatınıza daha çok çekersiniz..!!

Örneğin, sürekli olarak güzel olmadığınıza ikna olursanız, kaçınılmaz olarak yalnızca içsel tatminsizliğinizle yüzleşeceğiniz durumları hayatınıza çekersiniz. Rezonans Yasası, ne yayarsanız onu hayatınıza çekersiniz. Enerji aynı titreşim frekansındaki enerjiyi çeker.

Hayat bir ayna gibidir. İçsel tutumlarınız her zaman dış dünyaya yansır. Dünya olduğu gibi değil, sen olduğun gibi..!!

Bu nedenle görünüşünüzden memnun değilseniz, hatta bedeninizi reddediyorsanız, sosyal normlar, gelenekler ve idealler tarafından kör edilmekten vazgeçmeniz önemlidir. Karakterinizin, bedeninizin, varlığınızın yanında olun. Neden? Neden diğer insanlardan daha kötü, daha çirkin, hatta daha aptal olasınız ki? Hepimizin bir bedeni var, bir bilinci var, kendi gerçekliğimizi yaratıyoruz ve hepimiz maddi olmayan, ilahi bir zeminin görüntüsüyüz. Kendinizi başkalarıyla karşılaştırmamaya başladığınız, kendinizi yeniden kabul etmeye başladığınız anda çok kısa sürede diğer insanları büyüleyecek bir karizmaya kavuşacaksınız. Her şey yalnızca size, içsel inançlarınıza, inançlarınıza, düşüncelerinize ve duygularınıza bağlıdır. Bunu aklınızda tutarak sağlıklı kalın, mutlu kalın ve uyum içinde bir hayat yaşayın.

Leave a Comment