≡ Menü

Düşünceler varlığımızın temelini temsil eder ve esas olarak kişinin kendi zihinsel ve ruhsal gelişiminden sorumludur. Bu bağlamda kişinin kendi gerçekliğini değiştirmesi, kendi bilinç durumunu yükseltmesi ancak düşüncelerin yardımıyla mümkündür. Düşünceler sadece ruhsal zihnimiz üzerinde muazzam bir etki yaratmakla kalmaz, aynı zamanda kendi bedenimize de yansır. Bu bakımdan kişinin kendi düşünceleri, kişinin dış görünüşünü değiştirir, yüz hatlarımızı değiştirir, bizi ya daha sönük/daha az titreşimli ya da daha net/daha yüksek titreşimli gösterir. Sonraki makalede düşüncelerin görünüşümüz üzerinde ne kadar etkili olduğunu ve görünüşte “zararsız” olan düşüncelerin tek başına neler yapabileceğini öğreneceksiniz.

Düşüncenin Beden Üzerindeki Etkileri

Bugün güçlü bir kimlik sorunu var. Çoğu zaman nihai olarak gerçek benliğimizi neyin temsil ettiğini bilmeyiz ve birdenbire tamamen yeni bir şeyle özdeşleştiğimiz aşamaları tekrar tekrar yaşarız. Bunu yaparken kişi sıklıkla kendine şu anda ne olduğunu, kendi temel zeminini neyin temsil ettiğini sorar. Sen etten ve kandan oluşan tamamen dünyevi/maddi bir kütle olan beden misin? Kendi varlığınız tamamen atomik bir kütleyi mi temsil ediyor? Yoksa yine bir ruh musunuz, bilincinizi hayatınızı deneyimlemek için bir araç olarak kullanan yüksek titreşimli bir yapı mısınız? Günün sonunda ruhun, insanın gerçek beni temsil ettiği görülüyor. Her insanın enerjik olarak hafif, sevgi dolu yönü olan ruh, onun özünü temsil eder.Bilincimizi, kendi yaşamlarımızı şekillendirmek ve geliştirmek için zihinsel bir ifade olarak kullanırız. Düşüncelerimiz yardımıyla kendi yaşamımızı dilediğimiz gibi yeniden şekillendirebilir, bağımsız hareket edebilir, maddi düzeyde hangi düşünceleri gerçekleştirmek istediğimizi kendimiz seçebiliriz. Düşünceler bir frekansta titreşen enerjiden oluşur. Olumlu düşüncelerin titreşim frekansı yüksektir ve bunun sonucunda kendi bilinç durumunuzun titreşim frekansı artar. Olumsuz düşünceler ise oldukça düşük bir titreşim frekansına sahiptir ve sonuç olarak bilinç durumumuzun titreşim frekansını azaltır.

İnsanın titreşim frekansı onun dış görünüşü için belirleyicidir..!!

Şu anki bilinç durumumuzu oluşturan titreşim frekansı aynı zamanda kendi bedenimizi de etkiler. Düşük titreşim frekansları kendi enerji akışımızı engeller, süptil ortamımızı yoğunlaştırır, çakralarımızın dönmesini yavaşlatır, yaşam enerjimizi çalar ve kendi dış görünüşümüzü olumsuza çevirir.

Kendi yüz özelliklerimiz her zaman düşüncelerimizin kalitesine uyum sağlar..!!

Her gün düşündüğünüz ve hissettiğiniz şeylerin kendi bedeniniz üzerinde büyük etkisi vardır. Örneğin kendi yüz hatlarımız düşüncelerimizin kalitesine uyum sağlar ve buna göre kendi görünümümüzü değiştirir. Örneğin sürekli yalan söyleyen, asla doğruyu söylemeyen, gerçekleri çarpıtmaktan hoşlanan bir kişinin er ya da geç ağzında olumsuz bir deformasyon meydana gelecektir. Yalanlardan dolayı kişinin kendi dudaklarının üzerinden düşük titreşim frekansları akar ve bu da sonuçta kişinin kendi yüz özelliklerini olumsuza çevirir.

Dış görünümün değişmesine ilişkin kendi deneyimleri

Kendi görünüşünüzü değiştirmeBu nedenle kişinin o anki bilinç durumunu yüz ifadesinden de okumak mümkündür. Öte yandan uyumlu düşünceler yüz hatlarımızı olumlu yönde değiştirir. Her zaman doğruyu söyleyen, dürüst olan, gerçekleri çarpıtmayan, biz insanlara, en azından kendisi de doğruyu söyleyen, daha doğrusu titreşim frekansı yüksek olan ve bundan etkilenen insanlara mutlaka hoş gelen bir ağzı olacaktır. Bu fenomeni kendimde oldukça sık fark ettim. Mesela hayatımda çok fazla esrar içtiğim dönemler oldu. O dönemde aşırı tüketimim nedeniyle bir süre sonra ruhsal sorunlar, tikler, kompulsiyonlar, olumsuz/paranoyak düşünceler yaşamaya başladım ve bunlar dış görünüşümde çok belirgin olmaya başladı. Bu dönemde çok daha az bakımlı olmamın yanı sıra, genel olarak çok daha solgun görünüyordum, gözlerim parlaklığını yitirdi, cildim kirli hale geldi ve yüz hatlarım olumsuz yönde deforme oldu. Bunun kendi fiziğimi ne kadar olumsuz yönde değiştirdiğinin farkında olduğum için bu etki düşündüğümden daha da şiddetli oldu. Verimsizliğim, sürekli yorgunluğum, hayatla doğru dürüst başa çıkamamam nedeniyle sürekli üzerime yüklenen olumsuz düşünce spektrumum nedeniyle, parlaklığımın günden güne azaldığını görebiliyordum.

Zihinsel netlik aşamalarında yüz özelliklerimin nasıl daha iyiye doğru değiştiğini görebiliyordum..!!

Tersine, netlik aşamalarında karizmamı tamamen yeniden kazandım. Bunu yapmayı bıraktığımda, hayatımı kontrol altına aldığımda, bundan yola çıkarak tekrar daha iyi yemek yiyebildiğimde, kendime daha çok güvendiğimde, daha olumlu düşündüğümde ve genel olarak daha mutlu olduğumda, dış görünüşümün zamanla nasıl değiştiğini görebiliyordum. daha iyi. Gözlerim daha göz kamaştırıcı hale geldi, yüz hatlarım genel olarak daha uyumlu görünüyordu ve olumlu düşünce yelpazemi yeniden görebiliyordunuz. Sonuçta bu etki kendi titreşim frekansımızdan kaynaklanmaktadır.

Düşüncelerimizin yardımıyla kendi bedenimizi daha iyiye doğru değiştirebiliriz..!!

Kendi bilinç durumumuzun frekansı ne kadar yüksekse, kendi enerji temelimiz o kadar hafifse, kendi radyasyonumuz da o kadar pozitif ve uyumludur. Bu nedenle zaman içinde olumlu bir düşünce yelpazesi oluşturmanız tavsiye edilir. Çok uyumlu düşünen, barışçıl, hiçbir art amacı olmayan, hemcinslerine sevgiyle davranan, korkuları ve diğer zihinsel/duygusal sorunları neredeyse hiç olmayan ya da başka bir deyişle iç dengesini kurmuş bir insan ortaya çıkar. korkularla ve psikolojik sorunlarla dolu bir insan olarak genel olarak çok daha güzel/dürüst/net. Bu nedenle biz insanlar kendi bedenimizi de daha iyiye doğru değiştirebiliriz ve bu da kendi sürdürülebilir düşünce dizilerimizi değiştirerek/dönüştürerek yapılır. Bu anlamda sağlıklı, mutlu kalın ve uyum içinde bir hayat yaşayın.

Leave a Comment